29 Ekim 2012 Pazartesi

Searching for Happiness


Krem rengi üstüne çizilmiş yıldız deseni gibi ışık saçan herkese merhaba! :)



Mutluluk nedir? Peki ya rengi nedir? Mutluluğu tanımlarsak mı yaklaşırız, yoksa yaklaşırsak mı ancak tanımlayabiliriz? Ya da tam tersi, mutluluğu mutsuzluktan yararlanarak mı tanımlamalıyız? Şimdi böyle deyince hayatımı felsefeye adamışım gibi oldu ama asıl bulmak istediğim, mutluluk kaynağıydı. Bu arada, evet geçen sene yönetim felsefesini üstelik de İngilizce almış, felsefeyi hayatımdan ondan sonra “ah bu been naptım ben” diyerek uzaklaştırmıştım, bu da bir dip not olsun tarihin sayfalarında.

Mutluluk geçmişi özlememektir belki. Şimdiki günlerini sevmek, geçmişe bakmamaktır, ama bu iş söylenildiği kadar kolay değildir. Eh tabii ki kolay olmayacak, yıllar yılı mutluluğun peşinde yazılmadı mı onca roman, şiir, hikaye? İnsan kendini ararken kaybolmadı mı kendi beyninde? Mesela bir bisiklete atlasak, nereye kadar gidince buluruz onu? Aslında hep aklımda dönüp duran birbiriyle ilişkili iki söz var; "nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir" ve "insan nereye giderse kendini de oraya götürür." Bu yüzden tebdil-i mekanda ferahlık var mı, bu da ayrı bir tartışma konusudur..

Mutluluk diyorum belki, neyin nasıl yapılması gerektiğini bildiğin bir rutin içinde olmaktır bana göre. Bu rutini delen yine kendim olmalıyım, dış kaynaklar değil. Mutluluk olduğun yere ait olduğunu hissetmektir, orada kök salabilmektir. Orhan Pamuk'un yine çok sevdiğim cümleleri geldi aklıma, onu da söyleyelim sonra herkesi mutluluk bulma oyunuyla baş başa bırakalım:

"Derdimin bütünüyle ve olgunlukla farkına varmak, onunla yüzleşebilmek, hakkında doğrudan konuşmak en azından acıyı ortaya çıkarmak yerine aklımın tuhaf odak değiştirmeleri, aldatma ve unutma oyunlarıyla onu esrarlı bir duygu haline getirmiştim."

P.S.: Aslında bu yazı, yukarıdaki fotoğrafı çektiğim an beynimdeydi ancak özellikle 29 Ekim'de blogumda yayınlamak istedim, bugün blogda bir kaydım olsun istedim. Çocukluğumu, 75.yıl armasıyla eve gelişimi, törenleri izlemeyi, o coşkuyu yaşamayı, teşekkür duygusuyla sarmalanmayı bana hatırlatan çok özel bir gün bu gün-Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 89.yılı hepimize kutlu olsun!


When i took this photo, there were issues about happiness in my mind. I asked myself what is happiness, what is it's colour, where is it hidden? Can we find it by riding a bike? Maybe happiness is not missing the past, maybe knowing what should be done. Still people could not find the answer...

By the way, 29th October is  national day for Turkey, although i wrote this before, i wanted to post on this special day. See you!

                                                                    GİZEM

Twitter: gizeemkose
Instagram: diaryofmystery

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...